Biyoloji, en genel tanımıyla canlıları inceleyen bir yaşam bilimidir. Ancak çok güçlü bir mikroskopla görülebilen virüslerden, 100 metreyi aşan sekoya ağaçlarına ve 200 ton ağırlığındaki mavi balinalara kadar bütün canlılar biyolojinin alınına girer. Üstelik biyoloji bu canlıların yalnız dış yapılarıyla değil, bütün işlevsel ve biyokimyasal özellikleriyle, beslenmeleri, üremeleri, davranış biçimleri ve yeryüzündeki dağılımlarıyla da ilgilenir.
Biyolojik yasalar, canlı organizmaların yaşamlarını açıklamak için formüle edilmiş kanun, prensip ve kurallarının bütünün tamamını ifade eder. Biyolojik yasalar sayesinde bitki ve hayvan türlerinin dünyadaki yaşayışları ve coğrafi olarak dağılımları geniş çaplı olarak anlamlandırılmaya çalışır. Biyolojik yasalar, fizik yasaları ne gibi netleştirilmiş değildir. Fizikte ki ışık hızının tam olarak bilinmesi ve bunun bir yasaya bağlı olarak hareket etmesi tam olarak bilirken, biyoloji alanında böyle net tespitler yapılamaz. Bu yüzden biyolojik yasalar hala gelişme ve araştırma safhasındadır. Özellik, 20 yüzyılın başlarından beri araştırmacıların bu kuralları belirlemek için çalışmalar vardır. Bu zamana kadar tespit edilen biyolojik yasalar ve örneklerinin bazıları aşağıdaki gibidir;
- Bir organizmanın parçalarındaki eksiklik canlının uzmanlaşma eğiliminde olduğunu gösterir. Etoburların etleri kesmek için kesici ve köpek dişleri sahip olması gibi. - Willston Yasası
- Deniz sıcaklıkları azaldıkça balıklardaki omurlar ve uzunlukları azalır. - Ürdün Kuralı
- Bir organizma kendinise daha önceki yaşama koşullar verilse bile asla geri haline dönemez. - Dallonun Geri Döndürülemezlik Yasası
- Bir türün üyelerinin çevrede bulunun kaynaklara bağlı olarak boyutları küçülür veya büyür. - Foster Kuralı