bylge-logo

    Bylge

    Cemil Meriç Sözleri

    Kitap zekayı kibarlaştırır. Televizyon kültürü diye bir mefhum tanımıyorum. Televizyon, aylak, şuuru iğdiş edilmiş, hiçbir zaman okumak ve düşünmek alışkanlığ

    Picture of the İstanbul

    İstanbul

    @istanbul

    Kitap zekayı kibarlaştırır.


    Televizyon kültürü diye bir mefhum tanımıyorum. Televizyon, aylak, şuuru iğdiş edilmiş, hiçbir zaman okumak ve düşünmek alışkanlığı kazanmamış sokaktaki adam için icat edilmiş bir nevi afyondur. Televizyon, şuurdaki son pırıltıları da yok eden bir cehennem makinesidir. Kişiyi gerçek hayattan koparan ve bir hayal dünyasında yaşatan hissi bir istimna. Tam bir kaçıştır televizyon. Yokluğa, boşluğa, şuursuzluğa açılan bir kapı...Bu korkunç tiryakilik, kurbanını batılılaştırmaz, batırır.


    Sol ve sağ çılgın sevgilerin şuursuz kinlerin emzirdiği iki ifrit


    Yaşamak yaralanmaktan korkmamaktır.


    Altınlarının cam karşılığı dağıtan Kızılderiliyi hiçbir zaman gülünç bulmadım. Cam, altından daha asil. İsrail peygamberlerinden beri lanetlenmiş bir maden, altın. Adı, tarihin bütün cinayetlerine karışmış. Pıhtılaşmış kan, insan kanı. Cam güzel, çünkü kirli bir mazisi yok. Cam güzel, çünkü kalbi var, kırılıverir.


    Meçhule açılan bir kapıdır kitap. Meçhule, yani masala, esrara, sonsuza.


    Kıymet bilmeyen milletlerde kıymet yetişmez ve kıymet yetiştirmeyen milletlerin kıymeti olmaz.


    Cemil_Meriç_Sözleri


    İnsanlar kötüydü, kitaplara sığındım.


    Çok yorgunum, Asırlara değil sana seslenmek istiyorum. Şöhretten ebediyetten banane? İstiyorum ki bütün yazdıklarımı ve yazacakları mı sen oku.


    Aşk bir teslimiyettir, bir eriyiştir. Yeniden doğmak için uyanıştır. Aşkın bütün sırrı iki kelimede: varlığından soyunmak.


    Yaprak ağaçtan düşünce, rüzgarın oyuncağı olurmuş.


    Kitaptan değil, kitapsızlıktan korkmalıyız.


    Her aydınlığı yangın sanıp söndürmeye koşan zavallı insanlarım: Karanlığı o kadar alışmışsınız ki yıldızlar bile rahatsız ediyor sizi!


    Çok konuşunca, vicdan susar.


    Türk, İslamlaştıktan sonra medenileşmiştir. Osmanlı öncesi Türk tarihi çocukluk ve delikanlılık tarihidir. Osmanlı olgunluktur. Dedemizi tarihten söküp atmak isteyenler meşumdur. Türk tarihi bir bütündür. Gençlik çağını atmak için bir sebep yoktur.


    Hayat herkesin yaşadığı kimsenin yaşamaktan hoşlanmadığı komedya.


    Hiçbir zafer umulanı vermez ve hiçbir yenilgi mutlak değildir.


    Ben bu kadar acıyı sen de başkalarına bende diye çekmedim.


    Okuyup anlamak, bilmek gerek. Çünkü insan en çok bilmediğine düşmandır.


    Tarihimiz, mührü sökülmemiş bir hazine.


    Cemil_Meriç_Sözleri


    Açılmayan bir kitap gibiyim. Küskün ve biçare.


    Avrupa tarihi bir sınıf kavgası tarihidir.


    Çak zaman kaybettim. Çok zaman ve biraz da ümit. Yaşamak bu galiba.


    Bu memlekette sağcı solcu, ilerici gerici yoktur, bu memlekette namuslu ve namussuzlar vardır.


    Nereye gidersen git, bulacağın aydınlık, zihnini aydınlığı olacaktır.


    İnsan zekası çevresinden tiksindiği için sanata ve felsefeye sığınır.


    Kalpleri birlikte çarpan, yıllarca birlikte ağlayıp gülen, iki sevgiliden biri can verse; Hayatta kalandır gerçekten ölen... "Yusuf öldü, söyleyin Züleyha için sela versinler...


    Ulu çamlar fırtınalı diyarlarda yetişir.


    Ölmek, unutulmaktır. Hatırlandıkça yaşıyoruz.


    Vatanlarını yaşanmaz bulanlar, vatanların yaşanmazlaştıranlardır.


    Hoca öğretmen oldu, talebe öğrenci. Öğretmen ne demek? Ne soğuk, ne haysiyetsiz. Ne çirkin kelime. Hoca öğretmez, yetiştirir. Aydınlatır, yaratır. Öğrenci ne demek? Talebe isteyendir; isteyen, arayan, susayan.


    Cemil_Meriç_Sözleri


    Zulmün olduğu yerde, tarafsızlık namussuzluktur.


    Yenildik. Yığın aslî cevherini her gün bir parça daha kaybediyor. İntelijansiya her an bir az daha köpekleşmekte. Evet, Avrupa'nın Yeniçerisi bu intelijansiya kendi tarihini tahribe memur. Şuursuz ve idraksiz. Bu zümrenin mümeyyiz vasfı yobazlıktır. Düşünceden korkar ve diyaloga tahammülü yoktur.


    Tecrübe...Ne yarar tecrübe? İnsanlardan iğrenmeye, hayata küsmeye yarar. Eksik olsun...


    Bu ülkenin bütün ırklarını tek ırk tek kalp tek insan haline getiren İslamiyet olmuştur.


    Tarihimiz tepeden tırnağa değiştirilmelidir. Haçlıların en büyük zaferi tarih kitaplarımızdır.


    Ve kitaptaki insanları sokaktakilerinden daha çok sevdim.


    Namuslu olmanın bedeli yalnızlıktır.


    Hatıra, tarihe poz vermektir.


    Murdar bir hâl'den muhteşem bir maziye kanatlanmak gericilikse, her namuslu insan gericidir.


    Her yüzyılda birkaç kişi düşünür diğerleri ise onların düşündüğünü düşünür.


    Ölmemek için öldüreceksin.

    Ölmemek için öldürmek mi?

    Peki öldürürsem ölmeyecek miyim?

    Belki öldürdüğün her canlıda ölen kendisin.

    Ama bu ne zaman kavrayacak insan?


    Kendini tanımak, marifetlerin marifeti.


    Seni kafamdan koparıp atamadım. Kafamdan ve gönlümden. Bazen bir utanç gibi içimdesin. Bazen bir zafer gibi. Ama hatıran hep buruk, hep yaralayıcı.


    İnsanlar sevilmek için yaratıldılar. Eşyalar ise kullanılmak için. Dünyadaki kaosun nedeni; eşyaların sevilmeleri ve insanların kullanılmasıdır.


    Yemin ederim ki, dünyanın bütün toprakları bir tek insanın kanını akıtmaya değmez.


    Nereye gidersen git, bulacağın aydınlık, zihnini aydınlığı kadar olacaktır.


    Çıkar konuşunca vicdan susar.


    Kanun, eski Yunan'dan beri büyük sineklerin yırtıp geçtiği, küçüklerin takılıp kaldığı bir örümce ağı.


    Dante cehennemi anlayamamış dostum. Cehennem hatıraların küllenmesi, ümitlerin susması. Cehennem, haykıramamak, ağlayalamamak.


    Dışarıda hayat devam ediyor. Saat kaç bilmiyorum. Bir dost olsa, dertlerimi döksem.


    Yaşamaktan korkuyorum sevgilim. Ve saadetten korkuyorum. Hâlbuki hayatın ve saadetin ta kendisisin.


    İyilik eden mükafat beklediği an tefecidir.


    Kıyasıya bir savaştı bu, haç'la hilal'in, batı'yla doğu'nun, imanla inkarın savaşı...!


    Her kitapta kendimizi okuruz.


    Cemil_Meriç_Sözleri


    Ağaç köküyle yaşar, insan da öyle...Biz ise maziden koptuk, istikbale bağlanmadık. Türkiye bütün kütüphaneleri yakılan, bütün mazisi imha edilen, 600 yılı cerrahi bir ameliyatla içtimaî uzviyetinden koparılıp atılan bedbaht bir ülke.


    Namaz kılan bir toplumun psikolojiye, zekât veren bir toplumun da sosyolojiye ihtiyacı yoktur.


    Düşünce şüpheyle başlar. Düşünce, tezatlarıyla bütündür.


    Üç kıtaya hakim olmuş bir medeniyetin, adalet dağıtmış bir ülkenin hiçbir zıpçıktı "uygarlığı" taklide ihtiyacı yoktur!


    Üslubun kimliğindir.


    Sana kızmıyorum. Sen bu kadarsın. Bilmeliydin.


    Aydınların aydınlatamadığı halkı, soytarılar aldatır.


    İnsanlık bir merdiven basamaklarından çıkar gibi yükselmez...Zar atar insanlık, kah kazanar, kah kaybeder.


    Ah bu yarım yamalaklık. Ne tükenmez dramdır.


    Olimpos Dağı'nın çocukları, Hira Dağı'nın evlatlarını asla kabullenmeyecektir.


    Beni anlamanız için sizi terketmem mi lazım?


    Kuşlara benzer kelimeler, odana dalarlar bir akşam. Nereden gelirler bilinmez. Kâh çığlık çığladırlar, kah sesleri işitilmez. Çiçeğe benzer kelimeler: turuncu, erguvan, beyaz. Bir rüzgar sürükler hepsini. Bulutlara güven olmaz.


    Gençlik meselesi diye bir şey yoktur. Kafası boş yetişen bir gençlik vardır...Batının oyuncağı olan birtakım insanların uzun zamandan beri uyguladıkları metottan(aslında metotsuzluktan) dolayı gençlerimiz böyle olmuştur.


    Doğruyu söylemek değil,anlamak güçtür.


    Günler senden birer parça götüren haramiler, kırk haramiler, kırk bin haramiler.


    İnsanların kalbimin bahçesinden çiçekler devşirdim...Ve kucağımda çiçekler, kapılarını çaldım. Kapılar açılmadı.


    Her şeyin yokluğunu çekmeli insan; yokluk varlıktan daha görkemli ve daha anlamlıdır.


    Sevilen bir sesin, seven bir sesin sıcaklığı bütün bu soğuk düşünceleri dağıtabilir, nerede o ses.


    Seçiş hürriyetimizin sınırsız olduğu tek dünya, kitaplar dünyası.


    Pervane bilmeden ateşe atar kendini. Balık oltayı fark etmediği için yeme koşar. Bir arzuların felaketle örülü bir ağ olduğunu biliriz, ama uzaklaşmayız onlardan. Ne korkunç gaflet!


    Düşünmek bir mücadeledir.


    İnsanları eskisi kadar sevmemek. İnsanları ve eşyayı. Galiba ölmek de bu...


    Yaralarımın kabuklarıyla oynuyorum, kanamak yaşamaktır.


    Herkes konuşmadığı için bilmiyoruz neler hissettiğini, bir çokları susar. Sükûtun ne trajediler sakladığını bilmeyiz.


    İnsan, mukaddeslerinen koparılmış, maddi hazlar peşinde koşmağa mahkûm edilmiştir. Suç, ne patronda, ne işçide, ne makinada. Çağdaşlarımızı böyle bir yaşayış tarzı kabul ettiren: Şeytan. Marksizm de, Kapitalizm de ekonomi çağının ürünü. Al birini vur ötekine. İkisi de insandışı, ikisi de maddeci.



    Published Date:

    June 11, 2020

    Updated Date:

    December 02, 2023