Beni yüz yüze tanıyan arkadaşlar bilir, ekonomi ile ilgim her zaman olmuştur. Bir şekilde yaşadığımız ekonomik sistemi bilmek ve anlamak her insanın ödevi olarak düşünürüm. Ucundan kıyısandan bile merat etmeyenleri de her zaman garip karşılamışımdır. Bu yazıda size enflasyon'un temel tanımı yapmak, nedenlerini sıralamak ve sonuçlarını yorumlamak gibi bir yazıyla gelmedim? Zaten haddime de olduğumu düşünmüyorum. Lakin, bazı ekonomik terimlerinin gerçek anlamlarının yerine sonuçlarının konuşulması veya ifade ettikleri anlamlarının dışında yorumlanmasını - bizim gibi marabalar - karşısında da hayret içinde kalmadan edemiyorum.
Bugünlerde ülkemizde yaşanan enflasyonu cigerlerimize kadar soluyoruz. Bugün kendi adıma enflasyonun ne demek olduğunu, kargoyla Konya'dan İstanbul'a bir kağıt için 30 TL ödediğimde bozkırın o temiz oksijenlerinin boğazımda düğümlenmesiyle tecrübe ettim.
Enflasyon, mal ve hizmetlerin fiyatlarının artması anlamına gelmez. Fiyat artışı, enflasyonda olan ülkenin ekonomisine yansıyan sonucudur. Aslında enflasyon, ülkede yaşanan krizin faturasının halka ödetilmesidir. Yani bir anlamda gizli vergi demektir. Bir ekonomide enflasyon olabilmesi için hepimizin bildiği gibi para arzının artması gerekir. Para arzı nasıl artar? Merkez Bankasından para basılmasıyla.... Oluşturulan bu değer, havadan yaratılır ve karşılığı yoktur. Bu şekilde elinizdeki paranın değeri düşürülür ve düşen kısmıda ekonomik sisteme verilir. Bu şekilde ekonomik sistem(Devlet, bankalar vb), yoktan para girişiyle alın terinizle kazandığınız ve uğruna 65 yıl feda edeceğiniz ve ettiğinizini sizden hırsızlık yapmadan çalar.
Bugün birileri çıkıp hala enflasyonu düşürmekten bahsediyorlarsa ve biz buna inanıyorsak zaten halk olarak bize enflasyon yetmez ama hiperenflasyon diyorum.
