Mısırlılara ait ilk yazı örneklerine MÖ 3.200 dolaylarından başlayarak Hanedan Öncesi Dönemi mezarlıklarının üzerinde rastlanır. Bu durum bize yazının Mısır’da ölü kültüyle ilişkili olarak geliştiğini gösterir. Mısır yazısı sembollerden oluşuyordu. Bu semboller bazen bir heceyi, bir kelimeyi hatta bir cümleyi bile ifade edebiliyordu. Bu nedenle Mısır yazısında sembollerin sayısı 700 civarındadır.
Şiir ve düz yazı halinde din, hukuk, hikâye, efsane gibi pek çok edebi eser yazılmıştır. Yazının günlük kullanımlarında, hieratik denilen daha hızlı ve daha kolay yazmayı sağlayan bir alfabe kullanıldı. Hiyeroglif normal olarak sağdan sola yazılmakla birlikte sütunlar ya da satırlar halinde yazılabilirken hieratik, daima sağdan sola, genellikle de yatay olarak yazıldı.
Her işaret belli bir sesi veya nesneyi temsil ediyor. Soldan sağa veya sağdan sola ya da yukarıdan aşağı yazılabilen alfabede ölçüt, sembollerdeki insan ya da hayvan figürlerinin baktıkları yön. Alfabede 700'den fazla işaret bulunuyor.
Hiyeroglif alfabesi
Asırlarca gizemini sürdüren Hiyeroglif alfabesi, Napolyon'un 1798 yılındaki Mısır seferi sırasında Rosetta ya da Reşid adı verilen taşın bulunmasıyla çözülmüştü.
Eski Mısır'a ait yazıların çözülmesi ile 'Egyptology' olarak adlandırılan eski Mısır bilimi doğmuş ve geçmiş yüzyılların açıklığa kavuşması kolaylaştı.
PAPİRÜS
PAPİRÜS KAĞIDI
taş, tahta, deri ve papirüs kullanılmıştır. Papirüs bitkisi, Nil kıyısındaki bataklıklarda çokça yetişen bir bitkiydi.
Papirüs Bitkisi
Mısırlıların sahip oldukları medeniyet ve yaşadıkları olaylar hakkındaki bilgilerin öğrenilebileceği Mısır hiyeroglif yazısı, birbirinden kolaylıkla ayırt edilebilecek yüzlerce sembolden oluşuyor.