bylge-logo

    Bylge

    Küçük Kaynarca Antlaşması

    1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı Öncesi Osmanlı Devleti'nin Genel Durumu Osmanlı Devleti, 1735-1739 Osmanlı–Rus–Avusturya Savaşları sırasında dönemin en önemli iki

    Picture of the Pow

    Pow

    @pow

    1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı Öncesi Osmanlı Devleti'nin Genel Durumu

    Osmanlı Devleti, 1735-1739 Osmanlı–Rus–Avusturya Savaşları sırasında dönemin en önemli iki Avrupalı gücünü aynı anda ve tek başına girmiş olduğu bir savaşta büyük bir yenilgiye uğratarak önemli bir başarı elde etmiş ve 18. yüzyılın başlarında kaybetmiş olduğu topraklarının büyük bir kısmını da geri alabilmeyi başarmıştı. Osmanlı İmparatorluğu, bundan sonraki yaklaşık otuz yıl boyunca (1739-1768) Avrupa ile tarihi boyunca en uzun süre devam edecek olan bir barış dönemine girdi.


    Küçük_Kaynarca_Antlaşması


    1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşının Nedenleri

    Alman kökenli soylu bir prenses olan Çar III. Petro’nun (1728-1762) eşi Çariçe Katerina (İleride Büyük Katerina olarak anılacak), kocasının tahta çıkışından yaklaşık altı ay sonra muhafız birliğinin çıkardığı bir ayaklanma sırasında öldürülmesi üzerine 1762 yılında Rusya’nın başına geçti. Katerina, çariçe olur olmaz ülkesinin sınırlarını daha da genişletmeyi amaçlayan yayılmacı bir dış politika izlemeye başladı. 1768–1774 Osmanlı–Rus harbinin en önemli nedenlerinden biri de işte Katerina'nın izlediği bu yayılmacı dış siyaset ve ta Çar I. Petro (1672-1725) döneminde belirlenmiş olan sıcak denizlere inme hedefiydi.


    Rusların, Lehistan'ın (Polonya-Litvanya Birliği) iç işlerine sürekli müdahaleleri ve Kırım Hanlığı'na karşı uygulamış olduğu baskılar bazı Leh vatanseverlerin ve Kırım hanının Osmanlı Devleti'ne müracaat ederek yardım istemelerine neden oldu. Leh Kralı ile savaşan bazı soyluları takip bahanesi ile sınırı geçen Kazak birliklerinin Osmanlı toprakları içerisindeki Balta'da büyük bir katliam yapmaları üzerine Padişah III. Mustafa (1717-1774) 25 Eylül 1768'de Rusya'ya savaş ilan etti.


    Savaş Başlıyor

    Hızlı bir şekilde ilerleyen Rus ordusu bir yıl sonra 17 Eylül 1769'da Dinyester nehri üzerinden Boğdan'a (Moldova, Kuzey Romanya) girdi. 7 Ekim'de Yaş ve 17 Kasım'da da Eflak'ın (Güney Romanya) başkenti Bükreş düştü. 1 Ağustos 1770'de Kartal'da (Kagul) Osmanlı ordusu Rus ordusu karşısında ağır bir bozguna uğradı. Ruslar ayrıca 1771 yılı içerisinde Kırım Yarımadası'ndaki hemen hemen bütün önemli kaleleri ele geçirerek bölgeyi tamamen istila ettiler.


    Küçük_Kaynarca_Antlaşması


    Rusların Ege Denizi ve Doğu Akdeniz'deki Faaliyetleri

    1769 Temmuz'unda Baltık Denizi'nden açılan bir Rus donanması tarihinde ilk defa olmak üzere İngilizlerin de yardımıyla Manş Denizi'nden de geçerek Cebeli Tarık Boğazı üzerinden Akdeniz'e indi. 1770 Şubat'ında Mora Yarımadası (Güney Yunanistan) önlerine kadar gelen Ruslar hiç vakit kaybetmeden Osmanlı aleyhtarı propagandalarla yerli Rumları kışkırtarak bölgede bir ayaklanma başlamasına neden oldular. Bunun üzerine bölgeye çok sayıda Osmanlı ve Arnavut birliği intikal ettirilerek Mayıs ayının son günlerine doğru isyan batırıldı ve Rus donanmasının da bölgeden uzaklaşması sağlandı. Ancak Ege Denizi'ndeki bazı adalar 1770-75 arasında olmak üzere 5 yıl boyunca Rus işgali altında kaldı. Akdeniz'de dolaşmakta olan bir başka Rus donanması ise 6-7 Temmuz gecesi Çeşme limanında karşılaştığı bir Osmanlı donanmasını yaktı.


    Osmanlı Devleti'nin Ruslarla uğraşmasından faydalanan Mısır'daki Memlük beylerinden Bulutkapan Ali Bey (?-1773) bir isyan başlatarak Mısır, Suriye, Filistin, Lübnan ve Arabistan'ı ele geçirdi. Ali Bey'in isyanını desteklemek ve ittifak yapmak amacıyla Doğu Akdeniz'e açılan bir Rus donanması bölgede Osmanlı hakimiyetinde kalmış tek liman şehri olan Beyrut önlerine kadar gelerek birincisi 23-28 Haziran 1772 ve ikincisi 10 Ekim 1773 Ocak sonu veya Şubat başı 1774 tarihleri arasında olmak üzere iki kere Arnavut askerleri ile birlikte şehri işgal etti. Ancak Ali Bey başarılarının devamını getiremeyerek Osmanlılar karşısında mağlup olunca Ruslar'da Lübnan kıyılarından ayrılmak zorunda kaldılar.


    Küçük_Kaynarca_Antlaşması


    Son Çatışmalar

    Rusların Osmanlılar karşısındaki başarılarından endişelenen ve Orta Avrupa'ya doğru sarkmasını istemeyen Avusturya ve Prusya'da işe karışarak Lehistan (Polonya-Litvanya) topraklarını aralarında paylaşmaya giriştiler. Ancak Katerina o sıralar ülkesindeki Pugaçov Ayaklanmasını ile meşgul olduğundan buna gerekli tepkiyi gösteremedi. Osmanlı Devleti'de Rusya'daki bu karışıklıklardan faydalanarak bir barış teklifinde bulundu ise de Katerina'nın buna cevabı yeni bir Rus ordusunu Balkanlara yollamak oldu. 20 Haziran 1774'te, Aleksandr Suvarov (1730-1800) komutasındaki bir Rus ordusu, Kozluca yakınlarında karşılaştığı Osmanlı Ordusunu ağır bir yenilgiye uğrattı. Şumnu'ya kadar ilerleyen Ruslar Varna yolunu da kapattılar. Bunun üzerine Osmanlı Devleti barış istemek zorunda kaldı. Rus ordusunda da ayaklanma belirtileri ve salgın hastalıklar baş göstermeye başladığından onlar da bu isteğe uydular.


    Küçük_Kaynarca_Antlaşması


    Küçük Kaynarca Barış Antlaşması (21 Temmuz 1774)

    İki devletin temcileri arasında bugün Bulgaristan-Romanya sınırındaki Kaynarca kasabası yakınlarında başlayan müzakereler 17 Temmuz 1774'te tamamlandı. 21 Temmuz 1774'te imzalanan ve 28 maddeden oluşan Küçük Kaynarca Antlaşması'nın bazı maddeleri Osmanlı Devleti açısından oldukça olumsuz ve ilerisi için yıkıcı sonuçlar doğurabilecek bazı ağır şartlar da içeriyordu.


    Küçük Kaynarca Antlaşmasının Önemli Maddeleri

    1. Kırım Hanlığı Osmanlı Devleti'nden ayrılarak bağımsız bir ülke olacaktı. Bu Osmanlı tarihinde ilk defa halkı tamamen Türk ve Müslüman olan bir ahalinin zorla da olsa bağımsızlığını kazanması anlamına geliyordu. Ruslar ilerleyen yıllarda Kırım üzerindeki baskılarını arttırarak 1783'te bölgeyi tamamen topraklarına kattılar.


    2. Rusya, Eflak, Boğdan ve Balkanlar ile Kafkasya'da işgal etmiş olduğu yerleri boşaltarak Osmanlı Devleti'ne geri verecekti.


    3. Karadeniz kıyısındaki Azak, Kılburun, Yenikale ve Kerç kalesi ile Dinyeper ve Bug nehri arasındaki araziler Ruslara bırakılacaktı.


    4. Osmanlı Devleti Rusya'ya üç sene içinde ve üç taksit halinde olmak üzere savaş tazminatı ödeyecekti. Bu Osmanlı Devleti'nin kuruluşundan beri ilk defa bir devlete savaş tazminatı ödemesi anlamına geliyordu.


    5. Rus ticaret gemileri, Karadeniz ve Akdeniz’de serbestçe dolaşabilecek ve istedikleri zaman boğazlardan geçebilecek ve Osmanlı limanlarında kalabileceklerdi. Böylelikle Karadeniz artık bir "Türk Gölü" olma özelliğini kaybetmiş oluyordu.


    6. Rusya, İstanbul’da daimi bir elçilik bulundurabilecek ve Balkanlar’da da istediği yerlerde konsolosluklar açabilecekti.


    7. İngiltere ve Fransa gibi Rusya'da kapitülasyonlardan faydalanabilecekti.


    8. Rusya, İstanbul'da bir Ortodoks Kilisesi açabilecek ve Osmanlı Devleti'de Ortodoks din adamlarına bazı ayrıcalıklar tanıyacaktı. İlerleyen yıllarda Rusya, bu maddeyi Osmanlı ülkesinde yaşayan bütün Ortodoksların hamisi rolünün kendisine verildiği şeklinde yorumlayarak sık sık Osmanlı Devleti'nin iç işlerine müdahale etmede bir gerekçe olarak kullanmıştır.


    Küçük_Kaynarca_Antlaşması


    Küçük Kaynarca Antlaşması Önemi

    Karlofça'dan (26 Ocak 1699) sonra imzalanan şartları en ağır antlaşmadır. Ayrıca bu antlaşma ile Osmanlı İmparatorluğu tarihinde ilk defa tek bir devlet ile (teke tek) girmiş olduğu bir savaşı kaybederek döneminin sayılı süper güçlerinden biri olma özelliğini ve uluslararası saygınlığını yitirmiştir.

    Published Date:

    July 13, 2020

    Updated Date:

    December 12, 2023