Oligarşi Nedir

May 9, 20203 dakika

Oligarşi, yönetimi sadece birkaç işletmenin, ailenin ve ya bireyin yönetmesine izin veren bir güç yapısıdır. Yönetimde olan bir avuç kişi, toplumun geri kalanının dışlamak için yeterli güce sahiptir. Ürettikleri politikalarla gücü elinde sürekli hale getirmeye çalışırlar. Oligarşi, yunanca “az yöneten” anlamına gelen “Oligarchia” kelimesinden gelir. Oligarşiye elinde tutanlara “Oligarklar” adı veriler.



Oligarşi, bir yönetim güç yapısı olmasına rağmen herhangi bir alanda ortaya çıkabilir. Örneğin; Servet, asalet, kurumlar, din, politika ve askeri gibi alanlarda bu tür yönetimlere evrilebilir. Kısaca, oligarşi sadece siyaset alanında da görülmez



Aristoteles, oligarşiyi terimini ilk kullanan kişilerden biridir. Bu terimi kullanırken, kötü insanlar tarafından haksız yere uygulanan azınlık kuralları olarak ifade etmiştir. Buradan devam ederek iktidarın az sayıdaki kişilere verildiği aristokrasinin temelsiz bir şekli olduğunu belirtmiştir. (Kaynak)



Oligarşi, her türlü zeminde ortaya çıkabilir. Anayasal olarak yönetilen devletlerde, demokrasilerde, teokratik yönetimlerde ve monarşilerde bu tür bir güç yapısının ortaya çıkmaması için hiçbir sebep yoktur. Eğer gerekli zemin ve ortam ortaya çıkarsa, yönetim bir anda oligarşiye dönebilir.



Örneğin, demokrasi ile yönetilen bir ülkede, oligarklar yönetimleri cezbetmek ve yönlendirmek için servetlerinden yararlanırlar. Monarşilerde, kral ve kraliçeyi etkilemek için askeri güç ve kaynaklarını ortaya koyarlar. Genel olarak, bu seçilmiş azınlık grup toplumun ihtiyaçlarını göz ardı ederek ve saygı duymayarak kendi güçlerini pekiştirmek için çalışırlar.





Bu kişiler güçlerini birbiriyle olan ilişkileri sayesinde kuvvetlendirir ve sürdürmeye devam ederler. Oligarşi ile plütokrasi genellikle birbiriyle karıştırılır. Plütokrasi liderleri daima zengindir, bu zenginlik sayesinde yönetimini devam ettirir. Ancak, Oligarşide yönetimdekiler, genellikle varlıklı ve zengin kişilerdir, ancak yönetimin oligarşi olarak adlandırılabilmesi için her zaman zengin olmalarına gerek yoktur, bir klik tarafından yönetilen ve varlıklı olmayan bir grup, oligarşi yönetiminin sahip olabilir. Dolayısıyla, plütokrasiler her zaman oligarşilerdir, ancak oligarşiler zaman plütokrasiler değildir.



Oligarşi yönetimlerinde genel olan özelliklerinden biri demir yasalardır. Bu yasalar sayesinde grup kendi kabuğunu koruyarak, toplumdaki diğer vatandaşların bu alan girmesine engel olmaya çalışır. Organizasyonda başarılı olmak ayrıca zorlaştırılarak grup içinde kalan diğer elitlerin kazançları maksimum edilmeye çalışılır.



Oligarşi yönetimi topluma ciddi zararlar verir. Bunlardan bazıları;

  • Egemen sınıf politikaları ve mevzuatı kontrol edilerek, servetin bölüşülmesine engel olunur ve azınlık grubun daha fazla zenginleşmesinin önü açılır.
  • Ayrıcalıklı sınıf servetin ve bilginin etkisiyle alanlarda daha fazla uzmanlaşmaya ulaşarak, toplumun geri kalanının belirli alanlardan çekilmesine neden olur.
  • Sosyal yapıdaki çeşitlilik ve farklılıkların önüne geçilir.
  • Mevcut iktidar üzerinde tam kontrole sahip olduklarında, ekonominin bütün çarklarına müdahale ederek toplumdaki arz ve talep dengesizliğine neden olurlar.
  • Egemen sınıfın sert dış yapısından dolayı buraya giremeyeceğini düşünen insanlar, belirlenen kurallara uymak zorunda kalarak sosyal yapının zayıflamasına veya kurallarını dışına çıkmak isteyerek bir iç savaşa neden olabilirler.



Oligarşinin temel sonuçlarından biri gelir eşitsizliğini maksimize etmesidir. Çünkü bütün oligarklar bir ulusun servetini tamamına sahip olma eğilimindedir. Bu geri kalan halk için yetersiz kaynağı kalmasına, sonuç itibariyle sosyal bir eşitsizliğin doğmasına neden olur.



Oligarşi İle Yönetilen Ülkeler



Çin

Din temelli Çin oligarşisi, 1976 yılında Mea Tse-Tung’un ölümünden sonra kontrolü devralmış ve Taoizmin “Sekiz Ölümsüzleri” torunların iddia ettikleri “Şangay Çetesi” oligarkları yönetimi devralarak ve ülkede zenginliğin çoğunu ele geçirmişlerdir.



Suudi Arabistan

Suudi Arabistan’da hükümdarların hükümdarı olarak da bilinen Kral Abd Al-Aziz al-Sa’ud(1853-1953)'un 44 oğlunun ve torunları tarafından ülke yönetilmektedir. Bu grup ülkenin neredeyse bütün stratejik kurumlarını yönetmekte ve servetlerini cebe indirmektedir.



İran

Halk tarafından seçilen bir Cumhurbaşkanı olmasına rağmen, İran İslam din adamlarının akrabaları ve arkadaşlarıyla din temelli bir oligarşi yönetimine sahiptir. Bugün Cumhurbaşkanı dahil yönetim, Ayetullah Ali Hamaney ve ailesi tarafından yönlendirilmektedir.





Küçük bir destek binlerce beğeniden daha değerlidir
https://bylge-images.s3.amazonaws.com/city-1487891_1920.jpg
flexbox

Apolitik Düşünce

Bylge Icon
Bylge Icon