Parazit(The Parasite) Film İnceleme

Oscar ödülleri açıklandığı zaman Amerikan veya dünyadaki diğer medya kuruluşları Parazit ‘in kazanmış olduğu en iyi film ödülünü sürpriz olarak yorumladı. Kendi adıma benim için çok sürpriz olmadı sadece Amerikalıların bu ödülü vermelerine biraz şaşırdım diyebilirim. Her ne kadar kendileri kabul etmesede, bu ödüllerde bir Amerikan milliyetçiliği etkisi şüphesiz var. Bu nedenle, uzun bir süre oscarı alan ilk ve tek uluslararası yapım olarak kalabilir. Zaten ödül töreninden birkaç hafta sonra Trump, ödül jürisini ağır bir dille eleştirdi, bu yüzden yakın zamanda uluslararası sinemalar arşa çıksalarda bu ödülü alacaklarını düşünmüyorum.

Parazit’in ödülü kazanmasındaki en büyük nedenlerinden biri her ne kadar çok güzel bir yapım olsada - güzel bir yapım, bu konuda herkesin aynı görüşte olduğunu düşünüyorum - , lakin Hollywood ‘un bu sene Parazite rakip olabilecek bir film ortaya koyamaması da büyük rol oynadı.Kısa bir ödülünün yorumunu yaptıktan sonra isterseniz filmi incelemeye başlayalım.

Mr.Park(Zengin Aile Babası) film içinde gayet makul bir insan profili ile sahneye getirilmiş, kalbur üstü veya şatafatlı olarak tanımlayabileceğimiz hayata sahip olan kişilerin de nihayetinde bir insan olduğu göz ardı edilmemiş. Özellikle ben bu kısma bayıldım, çünkü film içinde yer alan ana mesajlardan biri olan toplum veya sınıf bölünmesinden kaynaklı sorunlara dikkat çekmek isterken, bu konuda fazlaya kaçacak senaryo ve kareler filmin başarmak istediği, - toplumun daha dengeli gelir dağılımına ihtiyacı olduğu- fikrine aksi yönde bir etki yapacaktı. Ancak filmin sonuna doğru bu insanlara karşı gerekli olan ağır eleştiri, çarpıcı ve kısa sahnelerle ekrana taşınmış. Filmin yönetmeni Bong Joon Ho’nun benim en başarılı bulduğum yönlerinden biri; senaryo üzerinde yer alan karakterlerin gelişimini ve ağırlıklarını fazlasıyla dengeli olarak ekrana taşıyabilmesi, bu bağlamda da Mr.Park özelinde de karakterin işleniş biçimi gerçekten çok başarılı olmuş.

Ki-Taek(Fakir Aile Babası) ile Mr.Park arasındaki ilişki, bence filmin ana temasında yer alan temel nokta. Bu ikili arasındaki ilişki üzerinden anlayabiliyoruz ki, zengin ve fakir, üst sınıf ve alt sınıf diyebileceğimiz insanlar arasındaki ilişkinin temeli, bu insanlar tarafından konulmuyor. Zaten yukarıda da söylediğim gibi Mr.Park’ın karakterinden ve işleniş biçiminden biz bunu rahatlıkla anlayabiliyoruz. Modern ekonominin kurucusu Adam Smith tarafından ortaya atılmış olan “Görünmez El” teorisi sanki artık sınıflar insanlar üzerinde temel belirleyici rol olarak ortaya çıkıyor. Bu yüzden film içinde , bir Parazit gibi zengin aileye yapışan fakir ailenin aslında bir parazit olmadığı sadece sistemin, bu iki farklı aileyi bu noktaya mecburen ittiğini görüyoruz.

Filmin iki farklı işleniş biçimi var zaten filmi izlemeye başladığınızda bunu rahatlıkla göreceksiniz. İlk yarıda komedi ağırlıklı sahneler ve işleniş görürken, ikinci bölümde yukarıda değinmiş olduğum kapitalizm içinde bir türlü aşılamayan gelir adaletsizliği ve toplum üzerindeki etkisine daha çok drama ağırlık olarak yaklaşıyor. Eğer film ilk yarıda ki devam etmiş olsaydı zaten komedi filminden öteye gidemezdi.

Peki bu film bir başyapıt mı? Bence o noktaya gelmesine zaman karar verecek, şimdilik bu filmi oraya koyamam kendi adıma, ancak normal bir filmden çok farklı ve üstün olduğunu da itiraf etmem gerekiyor. Bunun yanında kesinlikle 2010’lar unutulmayan filmleri arasında benim listemde yerini alacak.

Filmin konusun yazmaya gerek görmedim, buraya kadar yazmış olduklarım , konuyu açıkça ortaya koyuyor. O zaman iyi seyirler.

Uyarı: Filmin içinde özellikle son sahnelere doğru korku içerikli sahneler var. Aynı zamanda çok fazla olmasada cinsel içerikli bir kaç sahne bulunuyor. Bu yüzden eşinizle izleminizde bir sıkıntı olmayabilir ama ailecek izlenebilecek bir film değil.