The Gentlemen Filminin İncelemesi ve Konusu

Arkadaşlar yazının sonunu çoğunuz gelmediği için burada kısaca şunu diyeceğim. Makale üzerinden damla desteği vererek bana maddi katkıda bulunabilirsiniz. Üye olan herkese bylge.com 15 damla hediye ediyor, eğer yazıyı beğenirseniz 30 saniye üye olup damla desteği verirseniz çok mutlu olurum..

“Snatch”, “Lock, Stock, and Two Smoking Barrels” ve “Revolver” filmlerini izlediyseniz ve tadığı tamağınızda kaldıysa bu filmi de izlemenizi tavsiye ediyorum. İzleyen arkadaşlar nasıl bir şeyden bahsettiğimi anlamışlardır. Bunlar suç-polisiye filmleri olmasına rağmen aşırı derece eğlendirici unsurlar bulundururlar, “dönerler bıçaklarıyla dalalım abi” diyen millet için antidepresan gibidir. Yukarıdakileri izlemiş arkadaşlar ne demek istediğimi anladılar. İzlemeyen arkadaşlara da, izlenecek listelerine bu şaheserleri eklemelerini tavsiye ediyorum...

Guy Ritchie, benim en sevdiğim yönetmenler arasındadır, aynı zamanda yazar olması kendisini benim gözümde ayrı bir noktaya taşıyor. Yönetmenleri ve yazarları takip eden arkadaşların da yakından bildiği bir isim. Ben bilmiyorum diyen arkadaşlar için, Guy Ritchie ‘nin neden önemli olduğunu ve kendisini özel yapan şeyi ne olduğunu tek bir cümleyle anlatayım. Söyleyeceklerim kişisel görüşlerim değil, çoğu amatör ve profesyonel eleştirmenlerin ortak düşünceleridir. Guy Ritchie, karakterleri en iyi işleyen ve filmin sonunda size unutulmayan tipler bırakan kişidir. Bana göre hiçbir yönetmen, Ritchie kadar karakterleri geliştiremez ve hafızalara kazıyamaz. Varsa da benim haberim yok... Yarattığı ölümsüz karakterleri saydığımda sizde bana hak vereceksiniz; Snatch’dan Mickey ve Turkish, LST ‘den Bacon ve Tom , Revolver’ den Jake Green ve daha fazlası...Bunlar benim sadece öylece aklıma gelenler...En son Aladdin faciasından dolayı hatasını anlamış olacak ki tekrar yeraltı filmlerine dönerek bence iyi yaptı. Herkesin uzman olduğu alanda iş yapması, hepimizin yararına.

Yukarıda paragraf bağlamında, The Gentlemen filmini izlemeye başlarken şüphesiz müthiş karakterlere göreceğime ve bu karakterlerin bir tip olarak bende uzun süre hafızamda kalacağına inanıyordum. İzledikten sonra tam olarak öyle oldu. Film yine muhteşem karakterle dolu, kısa ve aksiyon dolu filmlerde karakterleri olgunlaştırmak ve insanların hafızalarında yaşamasını sağlamak kendisinin doğuştan gelen özelliği. Bu yapımda da kendisinden müthiş üç karakter gördük; Ray, Michael ve Coach…. Michael’ i canlandıran Matthew McConaughey, dünyaya sanki bu filmi çekmek için gelmiş, niye Oscar sahibi olduğunu bir kez daha göstermiş. En son bu hissi, Marc Anthony ‘in Rain Over Me şarkısında hissetmiştim. Charlie Hunnam, uzun yıllık oyunculuk kariyerindeki en güzel karakteri canlandırmış ve bence rolün fazlasıyla hakkını vermiş. Bana göre diğer önemli karakter Colin Farrell ‘in canlandırdığı Coach, sert ve eğlenceli bir karakter olmasına rağmen bence biraz daha eğlence kısmı artırılabilir ve bazı sahneler için daha fazla süre verilebilirdi. Sonuç itibariyle oyuncu kadrosu bence büyük bir alkışı hak ediyor.

Gangster filmlerin beklentilerimizden biride konuşmaların alışılmışın dışında olmasıdır. Çoğu badass filminde ne yazık ki bu kısım atlanır. Cem Yılmaz bu konuya bir skecinde çok güzel değinmişti, ilgi kısma buradan ulaşabilirsiniz. Aksiyon-suç türündeki filmlerde bu benim için kalite sinyallerinden biridir. Tabi William Shakespeare’in oyunları kadar kaliteli diyaloglar beklemiyorum, ancak tamamen de saldım çayıra mevlam kayıra olmasıda izlenebilirliği öldürüyor. The Gentlemen ‘de ise yine günlük yaşamda karşılaşamayacağımız müthiş diyaloglarla dolu. Özellikle senaryodaki ikili konuşmalar gerçekten süper olmuş. Filmin hızlı akması bir yana senaryonun da hızlı akması, filmi izlerken biraz dikkatli olmanızı gerektiriyor, yoksa bazı sahnelerin özünü kaçırabilirsiniz.

Hızlı düzenlenmiş kareler, yavaş çekimdeki konuşmalar, farklı hikayelerdeki vurucu diyaloglar, sabit kamera, çarpıcı çekimler, plot twist, çok katmanlı olay dizisi ...Ritchie filminden ne bekliyorsanız, bu filmde fazlasıyla var. Bence Snatch’den sonraki en iyi yapım. Ancak filmden hayatınızı değiştirecek ve yön verecek mesajlar ve fikirler alamazsınız. Bu film sizi eğlendirir ve güldürür, daha fazlasını bekliyorsanız hayal kırıklığına uğrarsınız.Bu filme benim getireceğim en iyi eleştiri ne yazık ki yeni bir bakış açısının olmaması. Herşeyin ilerlediği bu dönemde bence yönetmenler, yapımcılar, yazarlar ve oyuncularda yapımlarında az da olsa izleyiciye farklı bir şeyler sunması gerekiyor. Bu filmde, diğer filmlerden farklı bir yapı göremiyoruz, bu konuda yüzeysel kalmış.

2020 yılında, wuhan virüsü nedeniyle çok fazla filmin çekileceğini düşünmüyorum. Bundan dolayı film , 2020 için en iyi 10 film arasına girebilir hatta bazı dallarda Oscar'a aday olacağını düşünüyorum, tabi bu ileride çekilecek filmler bağlı. Kesinlikle bu yılın ilk yarısı için The Platform ve Contagion filmleri ile birlikte izlemenizi tavsiye ediyorum.Filmden zevk almamanız için korona olmanız gerekiyor… Eğer beğenmezseniz, hoşlanmadığınız kısımları yorumlarda tartışalım. Yalnız bu filmin bir dezavantajı +18 olması, hülasa ailecek izlenebilecek bir film değil.

Konusu

Michael Person, sıfırdan gelerek kendisine marijuana krallığı kurmuştur. Uzun süredir yaptığı bu iş artık kendisini yormuştur. Bunun için bütün herşeyini belirli bir para karşılığı devredecek birini aramaktadır. Ancak ortada bir sorun vardır, uzun süredir yasa dışı işlerini gözetleyen Fletcher, her şeyi bilmekte ve bu bilgileri karşılığından rüşvet istemektedir. Bir yandan Fletcher ile uğraşan Michael, diğer yandanda uyuşturucu tesislerine yapılan ani baskınlardan dolayı köşeye sıkışmıştır. Michael ‘in sağ kolu Ray ise bütün bu pisliği ortadan kaldırmak için çalışmaktadır. Michael ve Ray, bundan önce olduğu gibi sorunları yine kendi yöntemleriyle halletmeyi başarabilecekler mi?

İyi seyirler