Yorgun Mermi
Son zamanlarda çeşitli haber bültenlerinde adını oldukça sık duyduğumuz yorgun mermi bir dğier değişle maganda kurşunu, sorumsuzların başkalarının canını hiçe sayarak adına eğlenmek dediği aslından can almaktan başka bir şey olmayan; Silahlardan hiçbir çevresel önlem olmadan ateşlenen mermilere değinmek istiyorum
Yorgun Mermi Nedir?
Çok sayıda deney ve tartışmanın da konusu olan yorgun mermi esas olarak havaya doğru ateşlenen herhangi bir merminin namlu çıkış hızını kaybettikten sonra yer çekiminin etkisiyle tekrardan hız kazanarak ama daha dengesiz bir şekilde yere düşmesidir.
Ateşlenen herhangi bir mermi namludan çıktıktan sonra barutun yanmasıyla yaşanan patlamanın etkisiyle kuvvetli bir kinetik enerjiyle ilerlemeye başlar, bu aşamada merminin sahip olduğu doğrusal hızda ilerleme hali nedeniyle bu mermiye “Zinde Mermi” denir.
Mermiler çıktıkları silahların namlu ve atış özellikleri, çap ve boylarının boyutları gibi faktörlerin etkisiyle belli bir mesafe ve hızdan sonra güçlerini kaybederek yerçekiminin etkisiyle düşüşe geçerler. İşte merminin tükenip dengesiz bir şekilde düşüşe geçtiği bu aşamadaki durumu ‘”Yorgun Mermi” olarak tarif edilir
Yorgun mermi tabiri ilk olarak İkinci Dünya Savaşı sırasında kullanıldı. Bu savaş sırasında it dalaşı olarak bilinen avcı uçaklarıyla yapılan hava savaşları sırasında aşırı miktarda kullanılan mermiler sebebiyle bazı pilotlar uçaklarıyla aynı hızda ilerleyen mermiler görmekteydiler. İşte uzmanlar kuvvetli kinetik enerjisini kaybederek havada kararsız bir şekilde düşüşe geçen bu mermilere yorgun mermi adını verdiler
En Çok Başa İsabet Ediyor
Arşiv taramaları neticesinde Türkiye’de 2000-2012 yılları arasında mermi çekirdeğinin serbest düşmesine bağlı 65 ateşli silah yaralanmasının gerçekleştiği tespit edildi. Bu yaralanmalarının 39’u (%60) baş, 4’ü (%6) boyun, 3’ü (%5) omuz ve üstekstremite, 9’u (%14) sırt, 2’si (%3) toraks, 2’si (%3) karın, 2’si (%3) kalça ve 4’ü (%6) alt ekstremite bölgesinde meydana gelmiştir.Baş yaralanmalarının 21’inin (%54), boyun yaralanmalarının 2’sinin (%50), sırt yaralanmalarının 2’sinin (%33), toraks ya-ralanmalarının 2’sininin (%50), karın yaralanmalarının 2’sinin (%50) ölümle sonuçlandığı tespit edilmiş ve diğer yaralanma bölgelerinde ölüm meydana gelmemiştir